Grekoromen tarz 97 kiloda gayret eden deneyimli güreşçi, olimpiyat şampiyonluğu hayali bulunduğunu belirterek, “2021’de yapılacak Tokyo Olimpiyat Oyunları benim için çok kıymetli. Hasret duyduğum bir olimpiyat altın madalyası var. Bunun için vakit var. Ufak eksikliklerimi giderdiğimde olimpiyat şampiyonu olabileceğimi düşünüyorum. Olimpiyatta gayret edeceğim rakiplerin hepsini daha evvel yendim. Onlar da beni yendi. O gün uygun ve formda olan kazanacak. Oraya formda gitmek istiyorum.” diye konuştu.
Tokyo 2020’nin son olimpiyatı olduğunu aktaran 34 yaşındaki ulusal sportmen, “2024’teki olimpiyatları göremeyebilirim. Onun için Tokyo çok kıymetli. Burada formumun doruğunu yaşayacağımı düşünüyorum. Bu, benim üçüncü olimpiyat deneyimim olacak. Son vakitlerde daima bronz madalya alıyordum. İsmimiz ‘bronz adam’a çıktı. Güreşi bırakmadan bunu altına çevirmek istiyorum. Psikoloji ve olgunluk olarak bunu yapabilecek güçteyim. Elimden geleni yapıyorum. Tek maksadım ve hayalim olimpiyat altın madalyası.” tabirlerini kullandı.
“EVDE SPOR YAPMAK ZOR”
Cenk İldem, profesyonel atletlerin meskende idman yaparken zorlandığını söyledi.
Evde kaldıkları devirde ailelerine daha fazla vakit ayırdıklarını vurgulayan Cenk, “Maalesef evdeyiz. Günde 5 saatini idmanlarla harcayan profesyonel sportmenler için sıkıntı bir süreç fakat insan sıhhati her şeyden değerli. Biz de en yanlışsız olanı yapıp konutta kalıyoruz. Tertipler ve kamplar nedeniyle yılın 6 ayında ailemizden uzakta olan insanlarız. Biraz daha ailemize vakit ayırmaya, toplumsallaşmaya çalışıyoruz.” formunda görüş belirtti.
Evde aşikâr kas kümelerini çalıştırabildiklerini anlatan ulusal güreşçi, “Evde spor yapmak çok sıkıntı. Güreş, dirençle yapılan sporlardan biri. Gücün çok fazla kıymeti var. Konutta çalışmanın bir eksikliği var fakat bu süreci en yeterli halde atlatmak ismine kendimizi fizikî ve mental istikametten hazırlamaya çalışıyoruz. Bu sürecin akabinde kısa müddette toparlayacağımızı düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
“BELİRSİZLİK PERFORMANSIMIZ ETKİLİYORDU”
Cenk İldem, olimpiyatların ertelenmesinden evvelki süreçteki belirsizliğin kendilerini çok etkilediğini söyledi.
Tokyo 2020’nin gelecek yıla ertelenmesinin sakatlıkları bulunan ulusal sportmenlerin güzelleşmesi açısından kıymetine değinen deneyimli atlet, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Nur Sultan’daki Dünya Şampiyonası’nda madalya almıştım. Bundan altı ay sonra Avrupa Şampiyonası’ndan da madalyayla döndüm. Bu süreçteki belirsizlik performansımızı etkiliyordu. Ulusal ekip kaptanlarının (Taha Akgül ve İstek Kayaalp) sakatlığı bizi düşündürüyordu. Taha büyük bir ameliyat geçirdi. Rıza’nın da sakatlıkları vardı. 2020 eleme turnuvaları yapılmamıştı ve kota olarak eksiktik. Grekoromen ve özgürde dörder, bayanlarda da 6 sıklette olimpiyat eleme karşılaşmaları vardı. Turnuvaların iptal olması, kampların düzensizliği bizi çok etkiledi.”
Cenk, olimpiyatlara 15 aylık müddet olduğunu hatırlatarak, “Şimdi önümüzde 15 ay üzere bir vakit var. Hem ekip kaptanlarının formda bir biçimde dönmesini hem de kalan kotaların toplanmasını bekliyorum. Olimpiyatlarda her vakit Güreş Ulusal Kadrosu, Türkiye’nin yüz akı olmuştur. Bu süreci yeterli değerlendirip 2021’de olimpiyatlara en düzgün biçimde katılacağımızı düşünüyorum. Olimpiyatların ertelenmesi Türk güreşi için bir avantaj oldu. Taha ve Rıza’nın dönmesi ekip için bir moral olacak.” diye konuştu.
“EVDE KALIRSAK, SÜRECİ DAHA SÜRATLİ ATLATACAĞIZ”
Milli sportmen, koronavirüs salgınında toplumsal izolasyonu sağlamanın ehemmiyetine vurgu yaptı.
“Hiçbir şey sevdiklerimizin sıhhatinden kıymetli değil.” diyen Cenk, şunları kaydetti:
“Yapacağımız en ufak bir umursamaz davranış sevdiklerimizin hayatına mal olabilir. Şayet konutta kalırsak bu süreci kısa müddette atlatacağız. Önümüzde örnek ülkeler var. Türk halkının bu hususta şuurlu olduğunu düşünüyorum. Biraz daha dikkat edersek bu süreci 1-1,5 ay üzere bir müddette atlatacağız. Biz, birlikteliği en yeterli formda yaşayan bir milletiz. Konutta kalacağız, sevdiklerimizle vakit geçireceğiz. Beşerler, işlerinden ve okullarından ötürü ailelerine çok fazla vakit ayıramadı. Vakit kaynaşma ve sevdiklerimize bağlanma devri. Konutta kalırken hareketsiz kalmayacağız. Ufak tefek idmanlar yapıyoruz. Bu hususta atletler olarak toplumsal medya hesaplarından elimizden geleni yapıyoruz.”
Altı yaşındaki oğlu ve 3,5 aylık kızına daha çok vakit ayırabildiğini belirten Cenk, “Oğlum Yiğit’in bebeklik devrinde çok yanında bulunamadım. Kızım 3,5 aylık. Onun büyüdüğünü görmek çok keyifli. Yiğit 6 yaşında lakin 3 sene onu görmüşümdür. Devamlı ulusal takımlardaydım. Bu süreçte onlarla vakit geçirmeye çalışıyorum. Meskende kalmak çocuklar açısından da çok sıkıntı. Daima dışarı çıkmak istiyorlar. Çocuklarla uğraşmak idman yapmaktan sıkıntı lakin onlarla vakit geçirmek çok keyifli. Onlarla vakit geçirmeye ve karamsar durumu optimist hale çevirmeye çalışıyoruz. Tüm aile birlik olduk. Bu çabayı birlikte veriyoruz.” diyerek kelamlarını tamamladı.
