Ali Lidar, edebiyatımızın yeni ufku, yeni doğmuş tazecik şafağı oldu. Onun elinde görünmez sihirli bir değnek var güya. O sihirli değnek ile içimizde var olan; fakat anlatmaya gücümüzün yetmediği her pay tercüman olabilirmiş üzere. Yaşının genç olduğuna bakmayın sakın; zira onda yüzyılların görme hissi var aslında. Lidar, süper bir yolcu; hayata, hislere, görünenin ötesine ve daha birçok şeye… Hisleri küçümsemek gerçek değil elbette. İnsanın nefes alış verişi bile hisler ile olmuyor mu? Lidar, üslubuyla, doğallığıyla, samimiyetiyle tadından yenmez bir başucu kitabı ile okuyucuyu zihinsel hazzın doruklarına çıkarıyor.
(Ali Lidar)
BÜYÜK ÜZÜNTÜLER KÜÇÜK ÖYKÜLER
Lidar, bu yapıtı ile hayatın sancılı yanlarını, neyin güzelleştireceğini okuyucuya gösteriyor. Bu hikayelerin sihirli bir yanı da, okuyucuya samimi, içten ve gerçekçi reçeteler sunması olduğunu söyleyebiliriz. Lidar, okuyucunun ruhunu yaralayıp, görünmez yara bandı ile yeniden kendi düzgünleştiriyor. Biraz senden biraz bizden hikayeler ile sade ve içten bir lisanla şekillenen “Büyük Tasalar Küçük Öyküler”, çizdiği büyülü gerçeklik ile okuyucunun gözlerini ayıramadığı bir görüntüye dönüşüyor. Herkesin kendinden bir kesim bulması yapıtı özgünleştiriyor. Lidar’ı sevilen bir sanatçı yapan en değerli özelliği, samimi ve herkes üzere olmasından kaynaklanıyor. “Büyük Sıkıntılar Küçük Öyküler” ile de samimiyetini bir kez daha ortaya koyuyor.
Tanıtım bülteninde şöyle bir açıklama da var:
“Mutluluk ve mutsuzluk, hayatı kendisiyle anlamlandırdığımız ya da zehir ettiğimiz iki düşman kardeş. Hedonistler ideolojinin merkezine koymuş memnunluğu, âşıklar sevdiklerinin gözlerinin içine, annem reçel kavanozlarının dibine…”
Büyük Sıkıntılar Küçük Öyküler
Ali Lidar
İthaki Yay.
S.: 112
Kitabı satın almak için tıklayınız:
*
Sonay Karaman
Instagram: