İyi ki doğdun George Orwell!
*
Doğduğunda kendisine verilen isim Eric Arthur Blair idi. Lakin biz onu George Orwell ismiyle tanıdık. Orwell, yazmaya başladığı günden bu yana, yazdıklarıyla tüm dünyayı sarsan isimlerdendi. 2 dünya savaşını da görmüştü ve ziyadesiyle umutsuzdu. Bu ümitsizlik ya da artık yerine geleceği düşünmek, onun yapıtlarında ön plandaydı…
SOĞUK SAVAŞ TERİMİNİ BİRİNCİ KERE O KULLANDI
Orwell, II. Dünya Savaşı başladığında, İngiltere’ye gitmek ve savaşa katılmak istemişti. Fakat hali hazırda devam eden İspanyol İç Savaşı buna pürüz oldu. Orwell de BBC’de çalıştı. Hindistan kısmı için yayın yapıyordu. Savaş muhabirliği de yaptı. İşte bu ortamda yazdığı “Siz ve Atom Bombası” adını verdiği makalesinde, Rusya-Amerika ortasındaki ideolojik ve siyasi karışıklığı, “soğuk savaş” terimi ile tanımlamıştı.
Orwell, bu terimi kullanan birinci kişi olmuştu. Bu yalnızca bir örnek elbette. George Orwell, benzetmenin üstadıydı…
KİTAPLARI 65 LİSANA ÇEVRİLDİ
Orwell, mesleğinde şöhreti “Hayvan Çiftliği” eseriyle elde etmişti. Ancak “1984” de, yadsınamayacak bir tesir yaratacaktı. Yalnızca Orwell, bugünleri dünya gözüyle göremedi. 1984’ün yayımlanmasından 7 ay sonra, boğuştuğu verem hastalığı yüzünden 21 Ocak 1950’de hayata gözlerini kapadı.
Bu iki yapıtı de, yayımlandıktan sonra ilerleyen 40 yıllık süreçte, tam 65 lisana çevrildi. Böylelikle George Orwell, iki kitabı birden en çok lisana çevrilen muharrir unvanını da şöhretine ekledi…
– En âlâ insan, meyyit insandır…
(Hayvan Çiftliği)
*
– Tansiyonlu anlarda insanın bir dış düşmana karşı değil de, daima kendi vücuduna karşı savaştığını fark ediyordu.
(1984)
*
– Bak, Winston. Bazen iki sefer iki beş eder.. Hatta bazen üç eder. Bazen tıpkı anda hem beş hem de üç ettiği de olur.
(1984)
*
– İnsanın mendilsizliğe ve içinde yıkandığı teneke tavadan yemek yemeye ne kadar çabuk alıştığına şaşarsınız.
(Katalonya’ya Selam)
*
– Dikkat ettim, insan ateş altında iken daima birebir şeyi hissediyor, o dehşet kaygı insanın vurulacağından değil, neresinden vurulacağını bilemeyeşinden ileri geliyor.
(Katalonya’ya Selam)
– Bize duymak istediklerimizi söyleyen kitapları severiz.
(1984)
*
– Napoleon, Snowball’ un kurallarıyla hiç ilgilenmemişti. Gençleri eğitmenin, yetişkinler için yapabilecek rastgele bir şeyden çok daha değerli olduğu kanısındaydı…
(Hayvan Çiftliği)
*
– Savaşın asıl yaptığı, yok etmektir; lakin vilayetle de insanları yok etmesi gerekmez, insan emeğinin eserlerini de yok eder.
(1984)
*
– Gökyüzünün herkes için bir olması ne kadar tuhaftı…
(1984)
*
– Endişeni asla gösterme! Öfkeni asla belirli etme! Gözlerindeki ufacık bir kıpırtı seni ele verebilir.
(1984)
– İnsan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlamaz, sapanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar süratli koşamaz… Yeniden de tüm hayvanların efendisidir.
(Hayvan Çiftliği)
*
– Beşerler özgürlük ile memnunluk ortasında seçim yapmak zorundaydı ve büyük çoğunluk memnunluğu seçiyordu.
(1984)
*
– Nasılını anlıyorum; nedenini anlamıyorum.
(1984)
*
– Senin onsuz edemediğin kurdele, köleliğin simgesidir. Özgürlüğün kurdelelerden çok daha bedelli olduğunu kafan almıyor mu?
(Hayvan Çiftliği)
*
– İnsan sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu tahminen de.
(1984)
*
Damla Karakuş
Instagram:
