
Bugün Melih Cevdet Anday’ın doğum günü. Onu bugün de tekrar şiirleriyle analım…
*
“Hava ne kadar hoş öğretmenim,
Yollar, ağaçlar, kuşlar ne kadar hoş.
Yeryüzü pırıl pırıl öğretmenim,
Gizlisi saklısı kalmamış dünyanın,
Nesi var nesi yoksa dökmüş ortaya
Bütün bitkiler, bütün hayvanlar, bütün taşlar
Sürüngenler, konglomeralar, serhaslar,
Hepsi, hepsi ortada öğretmenim”.
“Bir İlkbahar Şiirine Başlangıç” ile 4 gün evvel anmıştık “Suçlu olduğum için mi beşerim, yoksa insan olduğum için mi hatalıyım?” diyen şairi, Öğretmenler Günü’nde. Bugün ise, onun vefat yıl dönümü.
Melih Cevdet Anday, şiirlerinin yanında tiyatro oyunu, makale, deneme de yazdı. Lakin en çok şiirleriyle edebiyatımızda yer edindi. Liseden arkadaşları Orhan Veli ve Oktay Rıfat ile birlikte kurdukları Garip Akımı ile Türk şiirine özel bir katkıda bulundu. “Kolları Bağlı Odysseus” ile kendine has felsefi şiir akımını başlattığında da Garip Akımı’ndan ayrıldı.
UNESCO, 1971’de, Courrier Mecmuası kapsamında Anday’ı, Tolstoy, Dante, Cervantes, Unamuno, Seferis ve Kawabata seviyesinde bir edebiyatçı olarak gördüğünü bildirdi. Böylesine pahalı bir edebiyat adamına sahip olmanın gururuyla Anday’ı, ortamızdan ayrılışının 16. Yılında, şiirlerinden seçkilerle anıyoruz…
KOLLARI BAĞLI ODYSSEUS
İyi dinle söyleyeceklerimi
Her şeyi olduğu üzere anlatacağım sana
Ki yeni uğursuzluklar yüzünden
Denizler ortasında kalma bir daha.
Önce Sirenlere rast geleceksiniz
Koruyun onlardan kendinizi
Yabansı ezgilerle büyüleneceksin
Oradan çarçabuk uzaklaşmalı ki
Büsbütün yok olmasın İthaca.
Sirenleri aştıktan sonra kürekçilerin
İki yol çıkacak karşına birden
Acaba bunlardan hangisi?
Artık onu orda sen bileceksin!
*
TEKNENİN ÖLÜMÜ
Bir yanda parçalanmış teknem durur,
Sert tütünüyle gün bir yanda.
Kara yakındı evvel, hem çok yakındı,
Elimi uzatsam tutardı ama
Yalnızlıktır denizin tek yasası,
Bütün ölüler unutulur,
Yaşayanlar kalır tek başlarına.
(Teknenin Ölümü)
HÜZÜNLÜ BİR AKŞAM BORUSUNUN EZGİSİ İÇİN SÖZ
Birdim iki oldum, iki iken bir
Ne yalnızken ünite, ne de seninle iki.
Sevi de yalnızlık gibidir
Var yok eder durur kişiyi.
(Teknenin Ölümü)
*
YAĞMURUN ALTINDA
Mevsimler kurgularla oyaladı bizi
Tarlaya bırakılmış bir at gibi
Bağlı, yalnız ve özgür.
Umudumuz sabrın tutamadığı ırmak,
Umutsuzluğumuz insan kalmak içindi.
(Seçme Şiirler)
ANI
Bir çift güvercin havalansa,
Yanık yanık koksa karanfil.
Değil bu anılacak şey değil,
Apansız geliyor aklıma…
(Sözcükler)
*
BİR MİSAFİRLİĞE GİTSEM
Bir misafirliğe gitsem,
Bana pak bir yatak yapsalar,
Her şeyi, adımı bile unutup
Uyusam…
(Rahatı Kaçan Ağaç)
YILDIZ
Evren esrisin diye gövdende,
Tuttum elinle bir dünya dokudum.
Savatlı ayı taktım bileğine…
(Teknenin Ölümü)
*
SENDEN UTANIYORUM
Senden utanıyorum deniz kenarı!
Hep bu türlü işsiz olduğum,
Böyle parasız kaldığım vakitler mı,
Ziyaretine geleceğim?
Bak yarın memuriyete başlıyorum.
Öbür gün evleneceğim galiba.
Artık seni bizim konutta beklerim,
Deniz kenarı.
(Sözcükler)
ÇOK HOŞ ŞEY
Yaşamak hoş şey doğrusu.
Üstelik hava da hoşsa,
Hele gücün kuvvetin yerindeyse,
Elin ekmek tutmuşsa bir de.
Hele tertemizse gönlün,
Hele kar üzereyse alnın,
Yani kendinden korkmuyorsan,
Kimseden korkmuyorsan dünyada,
Dostuna güveniyorsan,
İyi günler bekliyorsan hele,
İyi günlere inanıyorsan,
Üstelik hava da hoşsa,
Yaşamak hoş şey;
Çok hoş şey doğrusu…
(Sözcükler)
*
Damla Karakuş
[email protected]
Instagram: