Tüm dünyayı tesiri altına alan koronavirüs salgını nedeniyle 80 binden fazla insan hayatını yitirdi.
Her ne kadar virüsün kaynağı tam olarak bilinmese de bazı komplo teorisyenleri, 5G kontağını amaç gösteriyor.
Aslında salgının birinci olarak Vuhan’da ortaya çıkması bu tartışmayı alevlendirdi. Zira bu kent, tıpkı vakitte 5G’nin kullanılmaya başlandığı birinci Çin kentlerinden bir tanesiydi.
Bazı komplo teorisyenleri, koronavirüsün 5G internet tarafından salınan radyasyon dalgalarından kaynaklandığına inanıyor.
Koronavirüs denilen şeyin aslında radyasyon zehirlenmesi olduğunu ve bağışıklık sistemini zayıflattığını sav eden kimi beşerler, çeşitli araştırma makaleleri yayınlayarak bu savlarını ispatlamaya çalışıyor.
”HERHANGİ BİR BİLİMSEL İSPAT YOK”
Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi İdare Şurası Lideri İlhan Bağören, 5G teknolojisinin, koronavirüs krizini yaratmak ve yayılmasını hızlandırmak üzere komplo teorileriyle engellenmeye çalışıldığını belirterek, “5G ile koronavirüs ya da diğer bir hastalığın alakasını gösteren tek bir bilimsel araştırma yoktur.” dedi.
Bağören, “Yeni yeni yayılmaya başlayan 5G teknolojisi, bir taraftan virüsü taşıyanları ayırt edebilen, erişilmesi güç ve tehlikeli ortamları dezenfekte edebilen robotların geliştirilmesini mümkün kılarken, öteki taraftan uzaktan eğitim, mesken ofisi üzere ağır bilgi trafiği muhtaçlığına, insansız üretime yetişiyor.” ifadelerini kullandı.
Komplo teorilerinin, 5G’nin bağışıklık sistemini zayıflattığı ve virüsün süratle yayılmasına neden olduğu savları üzerine ağırlaştığına işaret eden Bağören, insanların bağışıklık sistemini zayıflatabilecek iyonlaştırıcı frekansların 5G frekanslarının 100 mislinden fazla olduğunu vurguladı.
Bağören, virüsün şimdi 5G olmayan İran üzere ülkelerde de en az 5G olan ülkeler kadar süratli yayılmasının ya da 5G’nin yaygın olduğu kuzey Avrupa ülkelerinde süratle denetim altına alınabilmiş olmasının da bu savların geçersizliğinin bir göstergesi olduğunu lisana getirdi.
Instagram:
